TMS (Transkraniyal Manyetik Stimulasyon)
Tedaviye dirençli depresyon tedavisinde etkili ve FDA onaylı, psikiyatride kullanımı giderek artan, modern, bir beyin uyarım ve beyin aktivitesi düzenleme (nöromodülasyon) tedavisidir.
Bilişsel davranışçı terapi, psikolojik sorunların düşünceler, duygular ve davranışlar arasındaki karşılıklı etkileşimden kaynaklandığı ilkesine dayanan, yapılandırılmış ve bilimsel olarak etkinliği kanıtlanmış bir psikoterapi yöntemidir.
Bilişsel davranışçı terapi (BDT), psikolojik sorunların düşünceler, duygular ve davranışlar arasındaki karşılıklı etkileşimden kaynaklandığı ilkesine dayanan, yapılandırılmış ve bilimsel olarak etkinliği kanıtlanmış bir psikoterapi yöntemidir. Bu yaklaşıma göre yaşadığımız olaylar değil, olayları nasıl yorumladığımız ve onlara nasıl tepki verdiğimiz ruh halimizi belirler. Yani bir olay herkes için aynı olsa da, kişinin düşünce biçimi o deneyimi nasıl yaşayacağını değiştirir. BDT, bu döngüyü fark etmeyi, gerçekçi olmayan veya olumsuz düşünceleri tanımayı ve bunların yerine daha işlevsel, gerçekçi düşünceler geliştirmeyi öğretir.
Terapide kişi, otomatik düşüncelerini ve davranış kalıplarını gözlemlemeyi öğrenir. Bu düşünceler genellikle farkında olunmadan zihinden geçen, “ben yetersizim”, “kimse beni sevmiyor”, “bu durumla baş edemem” gibi inançlardır. Bu tür düşünceler yoğun kaygı, üzüntü veya suçluluk hislerine yol açabilir. BDT, bu olumsuz döngüyü kırmak için düşüncelerin test edilmesini, alternatif bakış açıları geliştirilmesini ve davranışsal değişiklikler yapılmasını hedefler.
Terapinin amacı yalnızca semptomları azaltmak değil, kişinin duygularını yönetme ve yaşam olaylarıyla başa çıkma becerilerini kalıcı biçimde geliştirmesidir. Kişi, seanslarda öğrendiği becerileri günlük yaşamına aktarır; bu nedenle BDT kısa sürede kalıcı sonuçlar verebilen, öğretici yönü güçlü bir terapi olarak kabul edilir.
Bilişsel davranışçı terapi, çok sayıda ruhsal bozuklukta etkinliği en güçlü şekilde gösterilmiş psikoterapilerden biridir. Başlıca kullanım alanları şunlardır:
Ayrıca kişilerarası ilişkilerdeki zorlanmalar, özgüven eksikliği, öfke kontrolü güçlüğü ve yaşam kalitesini düşüren kronik stres durumlarında da BDT’den fayda görülmektedir.
Bilişsel davranışçı terapi yapılandırılmış bir psikoterapidir. Genellikle haftada bir yapılan 8 ila 20 seans arasında süren bir tedavi sürecidir. Terapi, bir “eğitim ve deneyim süreci” gibi ilerler; danışan aktif olarak sürece katılır ve öğrendiklerini seans dışında da uygular.
BDT’nin temel aşamaları şu şekildedir:
Seanslarda terapist yönlendirici ve öğretici bir rol üstlenir; terapide öğrenilenlerin günlük hayata uygulanması, iyileşmenin en önemli parçasıdır. Bu nedenle ev ödevleri ve gözlem formları sık kullanılır.
Bilişsel davranışçı terapi, katılım ve bilişsel işlev gerektiren bir süreçtir. Ağır psikotik belirtileri olan, ciddi bilişsel geriliği bulunan veya seanslara düzenli katılım sağlayamayan kişilerde tek başına yeterli olmayabilir. Bu tür durumlarda öncelikle ilaç tedavisiyle denge sağlanmalı, ardından psikoterapi planlanmalıdır.
BDT, geçmiş yaşantılardan ziyade şimdiki düşünce ve davranış kalıplarına odaklanır. Amaç geçmişi değiştirmek değil, kişinin bugün dünyayı nasıl algıladığını dönüştürmektir. Psikodinamik terapilerdeki gibi bilinçdışı süreçleri analiz etmez; Kişilerarası Terapi (IPT) kadar ilişki odaklı değildir.
BDT’nin en belirgin özellikleri:
Bilişsel davranışçı terapi, etkinliği en güçlü şekilde kanıtlanmış psikoterapi yöntemlerinden biridir. Dünya genelinde yapılan yüzlerce randomize kontrollü çalışma, BDT’nin depresyon ve anksiyete bozukluklarında ilaç tedavisi kadar etkili, bazı durumlarda ise ilaçsız birinci basamak tedavi olarak yeterli olduğunu göstermektedir. NICE (İngiltere Ulusal Sağlık Enstitüsü), Amerikan Psikiyatri Birliği (APA) ve Dünya Sağlık Örgütü (WHO) gibi otoriteler, depresyon, anksiyete ve obsesif kompulsif bozukluk tedavilerinde BDT’yi öncelikli psikoterapi yöntemi olarak önermektedir.